top of page

​

             1980’de, DoÄŸu Karadeniz’in bir köyünde, hayatı boyunca hiç manikür ve pedikür yaptırmayacak bir primat olarak dünyaya gelmiÅŸ. Kaçkar dağının eteklerinde, inekler, keçiler ve kartallar tarafından bir daÄŸ kızı olarak yetiÅŸtirilmiÅŸ. DaÄŸların keskin soÄŸuÄŸu cildini yakmış, Çoruh nehrinin azgın dalgalarında saçlarını yıkamış ve çok elma yemiÅŸ. O yüzden yanık tenli, kıvırcık saçlı ve kırmızı yanaklı olmuÅŸ.

​

Denizi ve asfalt yolları ilk defa 8 yaşındayken, ailesiyle beraber Ä°stanbul’a taşınınca görmüÅŸ. Yüzmeyi 30 yaşında öÄŸrenmiÅŸ. 30 yaşında gördüÄŸü okyanusun derinliÄŸinden çok korkmuÅŸ. Hala iyi yüzemiyormuÅŸ. Onu kartallar büyüttüÄŸü için yüzmek yerine uçmayı tercih ediyormuÅŸ.

​

Çocukken başı kesik bir tavuÄŸun hala koÅŸabildiÄŸini görünce travma geçirmiÅŸ. Kendi türünün omnivor bir hayvan olduÄŸu gerçeÄŸini bir türlü kabul edememiÅŸ. Bu yüzden türüyle hep kavga etmiÅŸ. Kedileri çok severmiÅŸ ama canlıların doÄŸada yaÅŸaması gerektiÄŸine inanırmış, o yüzden ÅŸehirdeki evlerde kedi besleyemezmiÅŸ.

​

Yazı yazmayı öÄŸrendiÄŸi günden beri günlük tutarmış. Ä°lk-orta-lise ve üniversite eÄŸitimini Ä°stanbul'da tamamlamış. Mezun olduÄŸu güzel sanatlar üniversitesi’nin rıhtımı, kendini ait hissettiÄŸi, özgürlüÄŸünü ve yaratıcılığını keÅŸfettiÄŸi ilk ve tek yer olmuÅŸ ama niyeyse yaÅŸamak, öÄŸrenmek ve para kazanmak için biraz acele etmiÅŸ. Üniversiteyi bitirmeden çalışmaya baÅŸlamış. Ama hiçbir zaman ihtiyacı olandan fazla para kazanamamış, bu yüzden ihtiyacı olandan fazlasını hiç harcamamış. Öyle ya da böyle bir gün okuldan mezun olmuÅŸ. Bir takım iÅŸler yapmış lakin kariyer yollarında da hiç öyle kendini paralamamış. Çünkü DNA diziliminde hırs denen gen yokmuÅŸ. Çalışmaktan çok sıkılmış. Uzakları merak etmiÅŸ. Vaktinden önce evlendiÄŸi adamla güney yarım kürenin en ucuna gitmiÅŸ. O kadar uzakta olmaktan çok korkmuÅŸ ve geri dönmüÅŸ. Kaldığı yerden devam etmek istemiÅŸ ama vaktinden önce evlendiÄŸi ve çok sevdiÄŸi adamdan ayrılmış. Çünkü kalbi kırılmış. Bir süre alçıda kalmış.

​

​

Yeni sayfalar açmış, yeni düzenler kurmuÅŸ, yeni insanlar tanımış, kırılan yerlerini alçılara sardırmış, yılmamış kırık dökük yola devam etmiÅŸ. YaÅŸama ve insanlara olan tutkusunu, merakını hiç giderememiÅŸ. Çok kitap okumuÅŸ ama kafa karışıklığı hiç geçmemiÅŸ. Sorunun ne olduÄŸunu bir türlü çözememiÅŸ; babası mı onu sevmemiÅŸ, iyi bir vatandaÅŸ mı olamamış, öÄŸretmenleri ona yanlış ÅŸeyler mi öÄŸretmiÅŸ... muamma! 

​

Ä°ÅŸte Böyle olmuÅŸ Evrim.

​

bottom of page