top of page
Ara

Fakirlikle Mücadelede Akıllı Ve Evrensel Çözümler

  • Yazarın fotoğrafı: evrimaykan9
    evrimaykan9
  • 27 Tem 2018
  • 4 dakikada okunur

Zanzibar'da gönüllü olarak dahil olduğum 2 projeden, akıllı köy ve akıllı eğitim projelerinden detaylıca bahsedeceğim bu yazımda. IDEA Universal kurulduğu günden bu yana yaklaşık 13 tane akıllı köy kurmuş. Hayri öncelikle nerede olursa olsun, uzak yakın fark etmez, suyu ve elektriği olmayan köyleri tespit ediyor. İlk kriter bu! Elektriğin ulaştığı köylere bakmıyor, çünkü yoksulluğun seviyeleri öyle katmanlardan oluşuyor ki bu şekilde bir eleme yapmak zorunda kalıyor. Daha sonra tespit ettiği bu köy için bir planlama yapıyor. Şu an projelerini Zanzibar'da yürüttüğü için(fakat dünyanın her yerinde uygulanabilir bu projeler!)Tanzanya devleti, su bakanlığı ve eğitim bakanlığı ile beraber çalışıyor. Teknik anlamda devletten destek alıyor fakat maddi anlamda projelerinin her aşamasını bağışçılar destekliyor. Neden Tanzanya ve Zanzibar diye soracak olursanız; raporlara göre 44 Milyon (2012) nüfusa sahip Tanzanya'nin % 68’i günde 1,25 $’nin altında yaşıyor ve nüfusun % 50’sinden fazlası suya/ temiz suya ulaşamıyor. Kirli suya bağlı nedenlerden dolayı çocuk hastalanmaları/ölümleri yaşanıyor. Kadınlar ve çocuklar uzun mesafeleri katetmek zorunda kalıyorlar. Sahra altı Afrika’sının en fakir ülkelerinden birisi olan Tanzanya’da 5 yaş altındaki çocukların % 16’sı açlık ve yetersiz beslenme ile karşı karşıya kalıyor. Küresel açlık indeksine (2012) göre ülke alarm seviyesinde kategorilendirilmiş. Bu yüzden bu akıllı projeler buralarda gerçekleştiriliyor.

Geçen hafta, 3 yıl önce Ada'da kurduğu ilk akıllı köy olan Boma'ya gittik Hayri'yle beraber. 800 haneli güzel bir köy. Güzelliği palmiyelerinden, muz ağaçlarından ve neşeli çocuklarından geliyor. Bu köyün ne elektriği ne temiz suyu varmış, çok yoksul bir köymüş. Projenin burada yapılmasına karar verildiğinde ilk olarak köyün en uygun görülen yerine su kuyusu açılmış. Suyun hangi derinlikte olduğuna bağlı olarak yerin 50 metre ya da 90 metre derinliğine sondaj yardımıyla kuyu açılıyor. Güneş panelleri açılan kuyunun yakınına kuruluyor ve güneş enerjisi yardımıyla da pompalama yapılıyor. Bu güneş enerjili pompa, suyu sistemin yanında inşa edilen su kulesine gönderiyor ve depodaki su yer çekimi ile köyün her yerine su ulaştırabiliyor. Köyün belli noktalarına kurulan çeşmeler sayesinde hiç bir ev susuz kalmıyor. Artık suya kavuşan bölgelerde tohum desteği verilerek tarım bahçeleri oluşturuluyor. Köylülere tarım eğitimi veriliyor. Bu bahçelerden hem kendi besin ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar hem de elde ettikleri ürünleri pazarlara götürüp satabiliyorlar. Su rezervuarları tarlayı sürekli beslediği için kurak dönemde bile tarım yapabiliyor köylüler. Bunların dışında dağıtılan güneş kitleri sayesinde de her ev günde 15 saat elektriğe kavuşuyor. Böylece çocuklar ders çalışabiliyor. İşte akıllı köy projesi tam olarak böyle bir şey ve gerçekten akıllıca çözümler getiriyor. IDEA Universal'ın temiz ve yenilenebilir enerji kullanarak hayata geçirdiği bu projenin bütüncül bir kalkınma planı yarattığını siz de gelip kendi gözlerinizle görebilirsiniz.

Peki sürdürülebilirlik nasıl sağlanıyor diye soracak olursanız; gönüllü ekipler yerelde yaptıkları projeleri sürekli takip ediyor ve yerel yönetimlerle koordineli çalışıyorlar. Akıllı köylerin sakinlerini kazanmaya başlayacakları paradan her ay 2-3 dolarlık katkıya davet ediyorlar ve oluşan fonu yatırımların bakım tamir masraflarına kullanıyorlar. Yapılan projenin onlarca yıl sorunsuz çalıştığından emin oluyorlar ve yapılan hiç bir yatırımın bir gün bile atıl kalmasına izin vermiyorlar. Böylelikle verilen desteğin her kuruşunun amaca yönelik ve etkili kullanıldığından emin olabiliyorlar.

Köylerden birine götürdüğüm güneş kitini çok çocuklu kalabalık bir aileye verdim. Evin annesine kiti verdiğimde ki şaşkınlığı ve mutluluğu görülmeye değerdi. Çok ama çok mutlu olduklarını söyleyebilirim. Evden ayrılırken evdeki genç çocuklardan biri karşılık olarak bize bir sürü muz verdi. Artık eskimekten paramparça olmuş pantolonuyla bize o muzları uzatırken gösterdiği nezaketle ve sevecenlikle ömrüm boyunca hiç bir yerde karşılaşmamıştım ben. Demem o ki, fakirlik ruhlarda başlıyor önce yaşanan hayatlarda değil. Bu insanların ruh zenginliği inanılmaz!

Şimdi gelelim akıllı eğitim projesine. IDEA LABS. Alternatif eğitim ihtiyacının olduğu yerlerde, çocukların oyun ve teknolojiyi birleştirerek, yabancı dil öğrenmelerine hızlı ve kalıcı bir yöntemle katkı sağlayan ve aynı zamanda çocukların kendi öğrenme becerilerine ve hızlarına göre okuma, yazma, mantık ve yaratıcılık gibi alanlarda da gelişimlerini sağlayan muhteşem bir öğrenim projesi. Bu eğitim modelinde, içeriğinde 200 tane farklı aplikasyonun bulunduğu iPad'ler ve çeşitli oyun kartları, puzzle gibi çeşitli oyun materyalleri de kullanılıyor. Bu model uygulanacağı bölgeye göre çocukların ana dili dışındaki her türlü yabancı dile uyarlanabiliyor. Çocukların erken yaşta dil öğrenmeleri ve kişisel becerilerini geliştirebilmeleri bu hızlı ve koca dünyaya adapte olabilmeleri açısından çok önemli.

IDEA Labs'ın Norveç'li proje ortağı ile beraber geliştirdikleri bu eğitim laboratuvarlarından, 6-15 yaş aralığında yılda 1000 çocuk yararlanabiliyor. Bu çocuklar zaten hali hazırda kendi devlet okullarına gidiyorlar. Fakat okullarda verilen eğitimler çok yetersiz. Okul bittikten sonra ailelerinden izin alınarak günde 1 saatlerini bu laboratuvara ayırıyorlar. Gözlemlediğim kadarıyla çocuklar çok hızlı öğrenebiliyor ve çok eğleniyorlar bu laboratuvarlarda. Ailelerden ya da devletten hiç bir ücret talep edilmiyor. Sadece devlet Stone Town'ın merkezinde yer alan yetişkin eğitim merkezindeki bir sınıfı ücretsiz olarak bu eğitim laboratuvarının kullanımına tahsis etmiş. Çocukları ve laboratuvarı organize eden ve gönüllü olarak çalışan 2 tane Tanzanyalı öğretmen var. Fakat onlar da çok yetersiz kalabiliyorlar. Laboratuvarın verimli bir şekilde işlemesi, ekipmanın yenilenmesi için sponsor ya da bağışçı desteğine ihtiyaç var. Ayrıca zamanını bu programa göre ayarlayabilecek özverili ve deneyimli bir eğitmene ve gönüllülere de ihtiyaç var. Dolayısıyla bu kadar başarılı bir eğitim modelinin özellikle bu coğrafyalarda sürdürülebilir olması çok önemli.

Geçen gün, 2 farklı öğrenci grubuyla, sabah ve öğleden sonra olmak üzere, yaklaşık 50 öğrenciyle beraber, laboratuvarın rutini dışında ekstra verimli, öğretici ve eğlenceli geçen bir proje gerçekleştirdik. İstanbul'dan gelen birbirinden güzel 3 cevval öğretmenle laboratuvarda çeşitli bilim deneyleri yaptık. Deneylerden biri "Owl palllets" denen bir deney, ki en çok ilgi görendi bana kalırsa, diğeri karton kağıtlardan basit bir mikroskop yapımı idi, ki bu da oldukça öğreticiydi. Diğerleri de; sıvı ve katı farkını gösteren nişasta deneyi, manyetik alanı öğreten mıknatıs deneyi ve el becerisini geliştiren origami yapımıydı. Müthiş bir gün geçirdik çocuklarla. Oldukça ileri düzey bir eğitim modelinin küçücük bir parçasını bu coğrafyada bu çocuklarla gerçekleşmesine tanıklık etmek bulunmaz bir fırsattı benim için de.

Bu kadar akılcı ve yenilikçi projelerin tüm dünyaya yayılmasını diliyorum. Fakat öncelikle alternatif eğitim modellerine ve temiz su kaynaklarıyla beraber gelen kalkınma planlarına özellikle bu coğrafyalarda çok ihtiyaç var. Bunu aklınızdan çıkarmayın ve desteğinizi esirgemeyin.

www.ideauniversal.org

www.leaplearninglabs.org

https://www.facebook.com/ideauniversal/

https://www.instagram.com/ideauniversal/

https://www.instagram.com/idealabstr/

 
 
 
You Might Also Like:
IMG-20150726-WA0096
IMG-20150726-WA0032
IMG-20150726-WA0029
IMG-20150726-WA0027
IMG-20150724-WA0075
IMG-20150722-WA0082
20150720_081023
20150723_171052
IMG-20150721-WA0002
IMG-20150721-WA0010
IMG-20150718-WA0046
IMG-20150718-WA0043
Guguk-kusu
rota
Başlıksız-1
IMG_1600
CIMG3852
CIMG3190
DSC_1151
230
209461_10150184225272822_2683756_o
Başlıksız-1
CLvRA5
forest-04
12208300_10153657156922822_4462313531267070309_n
essay-writing
01-reading-a-book
tumblr_inline_n9n20p54yM1rba57i
200_s
cinema
tumblr_static_81kiply24twco4wssskgcsccs
e7fa4ff3aa7a8bdcda0c0010168798cb
spiral-the-great-circle-of-life-from-sacred-of-geometrys-facebook-page-946305_541235905913355_146467
wallpaper-nature-rainy-season
cffe67ff937c218b416c198ba3a43ded
rangi-papa
painting
rainy-weather-bamboo-tree-tattoo-design

             1980’de, Doğu Karadeniz’in bir köyünde, hayatı boyunca hiç manikür ve pedikür yaptırmayacak bir primat olarak dünyaya gelmiş. Kaçkar dağının eteklerinde, inekler, keçiler ve kartallar tarafından bir dağ kızı olarak yetiştirilmiş. Dağların keskin soğuğu cildini yakmış, Çoruh nehrinin azgın dalgalarında saçlarını yıkamış ve çok elma yemiş. O yüzden yanık tenli, kıvırcık saçlı ve kırmızı yanaklı olmuş.

Denizi ve asfalt yolları ilk defa 8 yaşındayken, ailesiyle beraber İstanbul’a taşınınca görmüş. Yüzmeyi 30 yaşında öğrenmiş. 30 yaşında gördüğü okyanusun derinliğinden çok korkmuş. Hala iyi yüzemiyormuş. Onu kartallar büyüttüğü için yüzmek yerine uçmayı tercih ediyormuş.

Çocukken başı kesik bir tavuğun hala koşabildiğini görünce travma geçirmiş. Kendi türünün omnivor bir hayvan olduğu gerçeğini bir türlü kabul edememiş. Bu yüzden türüyle hep kavga etmiş. Kedileri çok severmiş ama canlıların doğada yaşaması gerektiğine inanırmış, o yüzden şehirdeki evlerde kedi besleyemezmiş.

Yazı yazmayı öğrendiği günden beri günlük tutarmış. İlk-orta-lise ve üniversite eğitimini İstanbul'da tamamlamış. Mezun olduğu güzel sanatlar üniversitesi’nin rıhtımı, kendini ait hissettiği, özgürlüğünü ve yaratıcılığını keşfettiği ilk ve tek yer olmuş ama niyeyse yaşamak, öğrenmek ve para kazanmak için biraz acele etmiş. Üniversiteyi bitirmeden çalışmaya başlamış. Ama hiçbir zaman ihtiyacı olandan fazla para kazanamamış, bu yüzden ihtiyacı olandan fazlasını hiç harcamamış. Öyle ya da böyle bir gün okuldan mezun olmuş. Bir takım işler yapmış lakin kariyer yollarında da hiç öyle kendini paralamamış. Çünkü DNA diziliminde hırs denen gen yokmuş. Çalışmaktan çok sıkılmış. Uzakları merak etmiş. Vaktinden önce evlendiği adamla güney yarım kürenin en ucuna gitmiş. O kadar uzakta olmaktan çok korkmuş ve geri dönmüş. Kaldığı yerden devam etmek istemiş ama vaktinden önce evlendiği ve çok sevdiği adamdan ayrılmış. Çünkü kalbi kırılmış. Bir süre alçıda kalmış.

Yeni sayfalar açmış, yeni düzenler kurmuş, yeni insanlar tanımış, kırılan yerlerini alçılara sardırmış, yılmamış kırık dökük yola devam etmiş. Yaşama ve insanlara olan tutkusunu, merakını hiç giderememiş. Çok kitap okumuş ama kafa karışıklığı hiç geçmemiş. Sorunun ne olduğunu bir türlü çözememiş; babası mı onu sevmemiş, iyi bir vatandaş mı olamamış, öğretmenleri ona yanlış şeyler mi öğretmiş... muamma! 

Belki de lanetli hafızasıdır tek suçlu!

“Küçük şeyleri unutamayanlar, en geri hatıraları da unutamayanlardır. Hafızalarının bu bahtsız kuvveti karşısında hiçbir memleket, hiçbir vatan tutamadan her yeri, her şeyi severek öleceklerdir.” Sait Faik Abasıyanık

İşte böyle olmuş Evrim.

Evrim Kim?

Join my mailing list

Search by Tags

© 2023 by Going Places. Proudly created with Wix.com

bottom of page