Zanzibar'da gönüllü olarak dahil olduğum 2 projeden, akıllı köy ve akıllı eğitim projelerinden detaylıca bahsedeceğim bu yazımda. IDEA Universal kurulduğu günden bu yana yaklaşık 13 tane akıllı köy kurmuş. Hayri öncelikle nerede olursa olsun, uzak yakın fark etmez, suyu ve elektriği olmayan köyleri tespit ediyor. İlk kriter bu! Elektriğin ulaştığı köylere bakmıyor, çünkü yoksulluğun seviyeleri öyle katmanlardan oluşuyor ki bu şekilde bir eleme yapmak zorunda kalıyor. Daha sonra tespit ettiği bu köy için bir planlama yapıyor. Şu an projelerini Zanzibar'da yürüttüğü için(fakat dünyanın her yerinde uygulanabilir bu projeler!)Tanzanya devleti, su bakanlığı ve eğitim bakanlığı ile beraber çalışıyor. Teknik anlamda devletten destek alıyor fakat maddi anlamda projelerinin her aşamasını bağışçılar destekliyor. Neden Tanzanya ve Zanzibar diye soracak olursanız; raporlara göre 44 Milyon (2012) nüfusa sahip Tanzanya'nin % 68’i günde 1,25 $’nin altında yaşıyor ve nüfusun % 50’sinden fazlası suya/ temiz suya ulaşamıyor. Kirli suya bağlı nedenlerden dolayı çocuk hastalanmaları/ölümleri yaşanıyor. Kadınlar ve çocuklar uzun mesafeleri katetmek zorunda kalıyorlar. Sahra altı Afrika’sının en fakir ülkelerinden birisi olan Tanzanya’da 5 yaş altındaki çocukların % 16’sı açlık ve yetersiz beslenme ile karşı karşıya kalıyor. Küresel açlık indeksine (2012) göre ülke alarm seviyesinde kategorilendirilmiş. Bu yüzden bu akıllı projeler buralarda gerçekleştiriliyor.
Geçen hafta, 3 yıl önce Ada'da kurduğu ilk akıllı köy olan Boma'ya gittik Hayri'yle beraber. 800 haneli güzel bir köy. Güzelliği palmiyelerinden, muz ağaçlarından ve neşeli çocuklarından geliyor. Bu köyün ne elektriği ne temiz suyu varmış, çok yoksul bir köymüş. Projenin burada yapılmasına karar verildiğinde ilk olarak köyün en uygun görülen yerine su kuyusu açılmış. Suyun hangi derinlikte olduğuna bağlı olarak yerin 50 metre ya da 90 metre derinliğine sondaj yardımıyla kuyu açılıyor. Güneş panelleri açılan kuyunun yakınına kuruluyor ve güneş enerjisi yardımıyla da pompalama yapılıyor. Bu güneş enerjili pompa, suyu sistemin yanında inşa edilen su kulesine gönderiyor ve depodaki su yer çekimi ile köyün her yerine su ulaştırabiliyor. Köyün belli noktalarına kurulan çeşmeler sayesinde hiç bir ev susuz kalmıyor. Artık suya kavuşan bölgelerde tohum desteği verilerek tarım bahçeleri oluşturuluyor. Köylülere tarım eğitimi veriliyor. Bu bahçelerden hem kendi besin ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar hem de elde ettikleri ürünleri pazarlara götürüp satabiliyorlar. Su rezervuarları tarlayı sürekli beslediği için kurak dönemde bile tarım yapabiliyor köylüler. Bunların dışında dağıtılan güneş kitleri sayesinde de her ev günde 15 saat elektriğe kavuşuyor. Böylece çocuklar ders çalışabiliyor. İşte akıllı köy projesi tam olarak böyle bir şey ve gerçekten akıllıca çözümler getiriyor. IDEA Universal'ın temiz ve yenilenebilir enerji kullanarak hayata geçirdiği bu projenin bütüncül bir kalkınma planı yarattığını siz de gelip kendi gözlerinizle görebilirsiniz.
Peki sürdürülebilirlik nasıl sağlanıyor diye soracak olursanız; gönüllü ekipler yerelde yaptıkları projeleri sürekli takip ediyor ve yerel yönetimlerle koordineli çalışıyorlar. Akıllı köylerin sakinlerini kazanmaya başlayacakları paradan her ay 2-3 dolarlık katkıya davet ediyorlar ve oluşan fonu yatırımların bakım tamir masraflarına kullanıyorlar. Yapılan projenin onlarca yıl sorunsuz çalıştığından emin oluyorlar ve yapılan hiç bir yatırımın bir gün bile atıl kalmasına izin vermiyorlar. Böylelikle verilen desteğin her kuruşunun amaca yönelik ve etkili kullanıldığından emin olabiliyorlar.
Köylerden birine götürdüğüm güneş kitini çok çocuklu kalabalık bir aileye verdim. Evin annesine kiti verdiğimde ki şaşkınlığı ve mutluluğu görülmeye değerdi. Çok ama çok mutlu olduklarını söyleyebilirim. Evden ayrılırken evdeki genç çocuklardan biri karşılık olarak bize bir sürü muz verdi. Artık eskimekten paramparça olmuş pantolonuyla bize o muzları uzatırken gösterdiği nezaketle ve sevecenlikle ömrüm boyunca hiç bir yerde karşılaşmamıştım ben. Demem o ki, fakirlik ruhlarda başlıyor önce yaşanan hayatlarda değil. Bu insanların ruh zenginliği inanılmaz!
Şimdi gelelim akıllı eğitim projesine. IDEA LABS. Alternatif eğitim ihtiyacının olduğu yerlerde, çocukların oyun ve teknolojiyi birleştirerek, yabancı dil öğrenmelerine hızlı ve kalıcı bir yöntemle katkı sağlayan ve aynı zamanda çocukların kendi öğrenme becerilerine ve hızlarına göre okuma, yazma, mantık ve yaratıcılık gibi alanlarda da gelişimlerini sağlayan muhteşem bir öğrenim projesi. Bu eğitim modelinde, içeriğinde 200 tane farklı aplikasyonun bulunduğu iPad'ler ve çeşitli oyun kartları, puzzle gibi çeşitli oyun materyalleri de kullanılıyor. Bu model uygulanacağı bölgeye göre çocukların ana dili dışındaki her türlü yabancı dile uyarlanabiliyor. Çocukların erken yaşta dil öğrenmeleri ve kişisel becerilerini geliştirebilmeleri bu hızlı ve koca dünyaya adapte olabilmeleri açısından çok önemli.
IDEA Labs'ın Norveç'li proje ortağı ile beraber geliştirdikleri bu eğitim laboratuvarlarından, 6-15 yaş aralığında yılda 1000 çocuk yararlanabiliyor. Bu çocuklar zaten hali hazırda kendi devlet okullarına gidiyorlar. Fakat okullarda verilen eğitimler çok yetersiz. Okul bittikten sonra ailelerinden izin alınarak günde 1 saatlerini bu laboratuvara ayırıyorlar. Gözlemlediğim kadarıyla çocuklar çok hızlı öğrenebiliyor ve çok eğleniyorlar bu laboratuvarlarda. Ailelerden ya da devletten hiç bir ücret talep edilmiyor. Sadece devlet Stone Town'ın merkezinde yer alan yetişkin eğitim merkezindeki bir sınıfı ücretsiz olarak bu eğitim laboratuvarının kullanımına tahsis etmiş. Çocukları ve laboratuvarı organize eden ve gönüllü olarak çalışan 2 tane Tanzanyalı öğretmen var. Fakat onlar da çok yetersiz kalabiliyorlar. Laboratuvarın verimli bir şekilde işlemesi, ekipmanın yenilenmesi için sponsor ya da bağışçı desteğine ihtiyaç var. Ayrıca zamanını bu programa göre ayarlayabilecek özverili ve deneyimli bir eğitmene ve gönüllülere de ihtiyaç var. Dolayısıyla bu kadar başarılı bir eğitim modelinin özellikle bu coğrafyalarda sürdürülebilir olması çok önemli.
Geçen gün, 2 farklı öğrenci grubuyla, sabah ve öğleden sonra olmak üzere, yaklaşık 50 öğrenciyle beraber, laboratuvarın rutini dışında ekstra verimli, öğretici ve eğlenceli geçen bir proje gerçekleştirdik. İstanbul'dan gelen birbirinden güzel 3 cevval öğretmenle laboratuvarda çeşitli bilim deneyleri yaptık. Deneylerden biri "Owl palllets" denen bir deney, ki en çok ilgi görendi bana kalırsa, diğeri karton kağıtlardan basit bir mikroskop yapımı idi, ki bu da oldukça öğreticiydi. Diğerleri de; sıvı ve katı farkını gösteren nişasta deneyi, manyetik alanı öğreten mıknatıs deneyi ve el becerisini geliştiren origami yapımıydı. Müthiş bir gün geçirdik çocuklarla. Oldukça ileri düzey bir eğitim modelinin küçücük bir parçasını bu coğrafyada bu çocuklarla gerçekleşmesine tanıklık etmek bulunmaz bir fırsattı benim için de.
Bu kadar akılcı ve yenilikçi projelerin tüm dünyaya yayılmasını diliyorum. Fakat öncelikle alternatif eğitim modellerine ve temiz su kaynaklarıyla beraber gelen kalkınma planlarına özellikle bu coğrafyalarda çok ihtiyaç var. Bunu aklınızdan çıkarmayın ve desteğinizi esirgemeyin.
www.ideauniversal.org
www.leaplearninglabs.org
https://www.facebook.com/ideauniversal/
https://www.instagram.com/ideauniversal/
https://www.instagram.com/idealabstr/